ABD ile Ukrayna anlaşmayı imzaladı: Mineraller neden önemli?

DÜNYA

ABD Hazine Bakanlığı, ABD ile Ukrayna arasında "ekonomik ortaklık" anlaşması imzalandığını duyurdu. Peki anlaşma neleri içeriyor, Ukrayna'nın 2,5 milyar yıllık mineralleri neden bu kadar önemli ve Trump neden bunları istiyor?

ABD Hazine Bakanlığından bugün imzalanan "ABD-Ukrayna Yeniden Yapılandırma Yatırım Fonu" kurulmasına yönelik anlaşmaya ilişkin açıklama yapıldı.

Rusya'nın geniş çaplı işgalinden bu yana ABD halkının Ukrayna'nın savunmasına sağladığı önemli mali ve maddi desteğe değinilen açıklamada, "Bu ekonomik ortaklık iki ülkeyi, ortak varlıklarımızın, yeteneklerimizin ve kabiliyetlerimizin Ukrayna'nın ekonomik toparlanmasını hızlandırmasını sağlamak üzere birlikte çalışmak ve yatırım yapmak üzere konumlandırmaktadır." ifadesi kullanıldı.

Anlaşmanın içeriği
Söz konusu anlaşmanın, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında ABD'ye Ukrayna'nın doğal kaynaklarına erişim imkanı sağlayacağı belirtildi.

30 Nisan 2025'te imzalanan "ekonomik ortaklık" anlaşması, stratejik minerallerin paylaşımı ve Ukrayna'nın yeniden inşası açısından önemli bir dönüm noktası oldu.

Bu anlaşma, ABD'ye Ukrayna'nın kritik doğal kaynaklarına erişim imkânı sağlarken, Ukrayna'nın egemenliğini ve Avrupa entegrasyon hedeflerini koruma taahhüdü içeriyor.​

Anlaşmanın arka planı: Trump'ın talepleri ve Ukrayna'nın temkinli yaklaşımı
Anlaşma, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'nın doğal kaynaklarına erişim talepleriyle gündeme geldi.

Trump yönetimi, Ukrayna'nın sahip olduğu stratejik minerallerin ABD'nin sanayi ve savunma sektörleri için önemini vurgulayarak, bu kaynaklara erişim karşılığında Ukrayna'ya destek sağlamayı önerdi.

Ancak Ukrayna, egemenliğini ve Avrupa Birliği üyelik hedeflerini koruma amacıyla bu taleplere temkinli yaklaştı.

Taraflar arasındaki görüşmeler, Vatikan'da gerçekleştirilen bir zirve sonrası yeniden ivme kazandı ve anlaşma nihayetinde imzalandı.​


ABD ile Ukrayna anlaşmayı imzaladı: Mineraller neden önemli?

Anlaşmanın detayları: Ortaklık ve yatırım fonu
İmzalanan anlaşma kapsamında, "ABD-Ukrayna Yeniden Yapılandırma Yatırım Fonu" kuruldu.

Bu fon, her iki ülkenin eşit yönetimi altında olacak ve Ukrayna'nın doğal kaynaklarının çıkarılması ve işlenmesi için yatırımlar yapılacak.

Elde edilen kârlar, ilk on yıl boyunca Ukrayna'nın yeniden inşası ve ekonomik kalkınması için kullanılacak.

Ukrayna, doğal kaynaklarının mülkiyetini ve kontrolünü elinde tutacak; devlet şirketleri Ukrnafta ve Energoatom, Ukrayna'nın denetiminde kalacak. Anlaşma, şeffaflık, yönetişim ve egemenlik ilkelerine uygun olarak tasarlandı.​

Ukrayna'nın 2,5 milyar yıllık mineralleri neden bu kadar önemli ve Trump neden bunları istiyor?
Ukrayna'nın geniş tarım arazileri ve köklü sanayi geçmişi kadar dikkat çeken bir diğer unsuru da, yüzeyinin altında yatan eşsiz jeolojik oluşumları.

Ülkenin büyük bir bölümüne yayılan “Ukrayna Kalkanı”, 2,5 milyar yıl önce oluşmuş devasa bir kristal kaya yapısı ve dünyanın en eski kıtasal bloklarından biri olarak kabul ediliyor.

Bu oluşum, yerkabuğundaki dağ oluşumları, magma hareketleri ve diğer jeolojik süreçlerin milyonlarca yıl süren etkileriyle şekillendi. Bu süreçler, başta lityum, grafit, manganez, titanyum ve nadir toprak elementleri olmak üzere kritik minerallerin oluşması için uygun zemin hazırladı.

AB için stratejik kaynak
Söz konusu mineraller, günümüz modern endüstrileri ve küresel ölçekte hız kazanan yeşil enerji dönüşümü açısından hayati önem taşıyor.

Avrupa Birliği, enerji güvenliği açısından belirlediği 34 kritik minerallerden 22’sinin Ukrayna topraklarında bulunduğunu belirtiyor. Bu da Ukrayna’yı, dünya genelinde en zengin mineral kaynaklarına sahip ülkelerden biri haline getiriyor.

Küresel yarış kızışıyor

Dünya karbon nötr hedeflerine ulaşmak için hızla adım atarken, kritik minerallere yönelik küresel talep de rekor düzeylere ulaşıyor. Elektrikli araçlar, rüzgar türbinleri, güneş panelleri ve enerji depolama sistemleri, büyük ölçüde lityum, kobalt ve nadir toprak elementlerine ihtiyaç duyuyor.

1990'larda ton başına 1.500 dolar seviyesinde olan lityum fiyatı, son yıllarda 20 bin dolar seviyelerine kadar yükseldi. Talebin, 2040 yılına kadar 40 kat artması bekleniyor.

Uluslararası Enerji Ajansı, 2030 yılına kadar dünya genelinde 125 milyon elektrikli aracın yollarda olacağını öngörüyor. Bu araçlar, geleneksel cihazlara kıyasla çok daha fazla lityuma ihtiyaç duyuyor. Örneğin bir Tesla Model S’in bataryası yaklaşık 63 kilogram yüksek saflıkta lityum içeriyor.

Ukrayna’nın keşfedilmemiş potansiyeli

Ukrayna’da Donetsk’teki Shevchenkivske ve Kirovograd’daki Polokhivske ile Stankuvatske olmak üzere üç büyük lityum yatağı bulunuyor.

Bu bölgeler, Ukrayna Kalkanı sınırları içinde yer alıyor. Ancak Rusya ile devam eden savaş, hem keşif hem de madencilik faaliyetlerini büyük ölçüde sekteye uğratmış durumda.

Shevchenkivske yatağının, batarya üretiminde kullanılan spodümen adlı lityum taşıyan mineral açısından yüksek konsantrasyona sahip olduğu belirtiliyor. Rezervin 13,8 milyon ton civarında olduğu tahmin edilirken, üretime geçilmesi için 10-20 milyon dolar arasında keşif yatırımı gerekiyor.

Diğer yandan, yaklaşık 270 bin ton lityum içeren Polokhivske sahası, Avrupa’nın en verimli lityum yataklarından biri olarak gösteriliyor.

Yalnızca lityum değil

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’na göre Ukrayna, dünya genelinde rutil üretiminde üçüncü sırada yer alıyor. Dünya üretiminin yüzde 15,7’si bu ülkeden sağlanıyor. Ayrıca Ukrayna, demir cevheri (yüzde 3,2), titanyum (yüzde 5,8) ve manganez cevheri (yüzde 3,1) üretiminde de üst sıralarda bulunuyor.

Ukrayna, nükleer enerji ve savunma sanayisi açısından kritik öneme sahip olan Avrupa'nın en büyük uranyum rezervlerine de ev sahipliği yapıyor. Neodimyum ve disprozyum gibi nadir toprak elementleri ise akıllı telefonlardan elektrik motorlarına kadar birçok alanda vazgeçilmez rol oynuyor.

Nikopol Havzası’nda yoğunlaşan 2,4 milyar tonluk manganez cevheri rezervi, Ukrayna'nın bu alandaki küresel liderliğini pekiştiriyor.

Stratejik diplomasi adımları

Ukrayna’nın mineral zenginliği, uluslararası ilişkilerde de dikkat çekiyor. Kiev ile Washington arasında önerilen anlaşmaya göre, Ukrayna’nın maden, petrol ve doğalgaz gelirlerinin yüzde 50’si, savaş sonrası yeniden yapılanma için ortak bir fon aracılığıyla kullanılacak. Fonun yönetimi ABD ve Ukrayna tarafından yürütülecek.

ABD neden Ukrayna’ya yöneliyor?

Washington’un Ukrayna’daki mineral kaynaklarına ilgisi, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik kaygılarla da bağlantılı.

ABD’de benzer kaynaklar bulunsa da, çevre düzenlemeleri, yüksek maliyetler ve dış pazarlara yönelim nedeniyle madencilik faaliyetleri sınırlı kalmış durumda.

Bu da ABD’yi, özellikle kritik minerallerde Çin’e bağımlı hale getirdi. ABD, Ukrayna’yla yapılacak stratejik iş birlikleri sayesinde bu bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

ABD’nin kendi kaynakları ne durumda?

ABD topraklarında Appalaş Dağları, Kordilyera Kuşağı ve Ortabatı bölgelerinde yüzeye çıkan Prekambriyen jeolojik yapılar bulunuyor.

Nevada’daki Clayton Vadisi ve Kuzey Carolina’daki Kings Mountain, önemli lityum sahaları olarak öne çıkıyor. Ancak mevcut üretimin büyük bölümü deniz suyu ya da tuzlu göllerden çıkarılan “tuzlu su operasyonları” yoluyla sağlanıyor. Bu yöntem, sert kaya madenciliğine göre daha pahalı olabiliyor.

Enerji dönüşümünün merkezinde mineraller var

Elektrikli ulaşım ve yenilenebilir enerjiye geçiş hız kazandıkça, bu dönüşümü mümkün kılan minerallere olan talep de katlanarak artıyor. Dünya genelinde üretilen lityumun yaklaşık yüzde 80’i batarya üretiminde kullanılıyor. Otomotiv devleri, elektrikli araçlara milyarlarca dolarlık yatırım yaparken, bu talebi daha da artırıyor.

Ukrayna, sahip olduğu doğal kaynaklarla bu dönüşümde merkezi bir rol üstlenmeye aday. Savaşın sona ermesi ve istikrarın yeniden sağlanmasıyla birlikte, ülke, kritik minerallerin küresel tedarik zincirini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip olacak. ABD’ye yapılacak yüzde 50’lik kaynak tahsisine rağmen, Ukrayna bu zenginlik sayesinde altyapısını onarabilir, sanayisini güçlendirebilir ve ekonomik toparlanmasını hızlandırabilir.

Jeopolitik etkiler ve geleceğe yönelik beklentiler

Anlaşma, ABD'nin Ukrayna'ya olan desteğini pekiştirirken, Rusya'nın bölgedeki etkisini dengeleme amacı taşıyor.

Aynı zamanda, Ukrayna'nın Avrupa entegrasyon sürecine katkı sağlayarak, ülkenin ekonomik ve siyasi istikrarını destekliyor.

Ancak, Ukrayna'nın doğu bölgelerinde devam eden çatışmalar ve bazı maden sahalarının Rusya'nın kontrolünde olması, anlaşmanın uygulanabilirliği açısından zorluklar oluşturabilir. Taraflar, bu engelleri aşmak için uluslararası iş birliğini ve güvenlik önlemlerini artırmayı planlıyor.​

Sonuç olarak, ABD-Ukrayna mineral anlaşması, sadece iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini değil, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve jeopolitik dengelerin yeniden şekillendirilmesi açısından da büyük önem taşıyor.

Ukrayna'nın zengin doğal kaynakları, ülkenin ekonomik kalkınması ve uluslararası arenadaki konumunu güçlendirme potansiyeline sahip.

KAYNAK: TRT HABER 7 ALİ BURAK BİBER

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.