Altın, geçen haftanın sonunda değerli metaller piyasasında yaşanan sert satışların ardından dalgalandı.
Altın, geçen haftanın sonunda değerli metaller piyasasında yaşanan sert satışların ardından dalgalandı. ABD-Çin geriliminin azaldığına dair işaretler, piyasalarda genel olarak olumlu bir hava oluşturdu.
Külçe altın, Asya piyasalarının pazartesi günü açılmasıyla birlikte yatay seyretmeden önce dalgalı bir seyir izledi. Bu hareket, cuma günü yaşanan yüzde 1,7’lik düşüşün ardından geldi. Bu, Mayıs ayından bu yana görülen en sert günlük kayıp oldu.
Gümüş ise önce yüzde 1,2 kadar geriledi, ardından kayıplarının bir kısmını telafi etti.
Teknik göstergeler özellikle göreceli güç endeksi (RSI) ağustos ayında başlayan ve geçtiğimiz hafta altın ile gümüşü tüm zamanların en yüksek seviyelerine taşıyan güçlü rallinin artık aşırı ısındığını, dolayısıyla geri çekilmelerin gündeme gelebileceğini gösteriyor.
Yatırımcılar şimdi ABD ve Çin arasında yapılacak yeni görüşmelere odaklanmış durumda. ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta yaptığı açıklamada, Pekin yetkilileriyle yürütülecek görüşmelerin ticaret krizini yumuşatacak bir anlaşmayla sonuçlanabileceği yönünde iyimser olduğunu belirtti ve yüksek gümrük vergilerinin sürdürülemez olduğunu söyledi.
Buna karşın yatırımcılar, ABD’deki bazı finans kurumlarındaki kredi riskleri konusunda tedirgin. İki bölgesel banka geçen hafta dolandırıcılıkla bağlantılı kredi sorunları yaşadıklarını açıkladı. Zions Bancorp ve Western Alliance Bancorp isimli bu bankalar, bu hafta açıklanacak bilançoları öncesinde riskli kredi uygulamalarının yeniden artıp artmadığının ilk testi olarak görülüyor.
HSBC Holdings Plc analisti James Steel, cuma günü yayımladığı bir raporda, altın fiyatlarının 2026’da ons başına 5.000 dolara kadar yükselebileceğini öngördü. Analist, bu rallinin kurumsal yatırımcılar ve yüksek gelirli bireylerin piyasaya girişleriyle destekleneceğini, ancak bunun aynı zamanda piyasa oynaklığını artırabileceğini de belirtti.
Gümüş ise daha da sert bir yükseliş kaydetti: bu yıl neredeyse yüzde 80 arttı. Bu artış, altını destekleyen aynı makroekonomik faktörlerle besleniyor.