KTAMS: 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 835 TL

GÜNDEM

KTAMS tarafından yapılan açıklamada 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 4 bin 835 TL olduğu belirtildi. Net asgari ücret, günümüzde 4 bin 324 TL olarak ödeniyor...

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 30 Kasım 2021 tarihi itibariyle 4 bin 835 TL olduğunu açıkladı.

Günden güne eriyen Türk Lirası dolayısıyla belirlenen bu rakam 237 Sterlin’e tekabül ediyor...

ASGARİ ÜCRET NET: 4 BİN 324 TL

Asgari ücret 1 Eylül 2021 tarihinden bu yana brüt olarak 4 bin 970 TL... Asgari ücretli çalışanın cebine giren net rakam ise 4 bin 324 TL'ye karşılık geliyor...

Asgari Ücret’in 01/09/2021 tarihinden itibaren brüt olarak şu şekilde;

Saatlik: 28.67 TL

Günlük: 229.38 TL

Haftalık: 1146.92 TL

Aylık: 4970 TL

KTAMS’ın açıklaması şu şekilde:

“KKTC Sağlık Bakanlığına bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden almış olduğumuz 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için gerekli olan beslenme kalıbı ve bu kalıptaki maddelerin İstatistik Kurumu’nca sendikamıza gönderilen fiyatlarının ortalamaları alınarak hazırladığımız rapora göre, 4 kişilik bir aile için 30 Kasım 2021 tarihi itibariyle açlık sınırı 4.835 TL olarak hesaplanmıştır.

Sendikamızın yapmış olduğu çalışmaya göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken zorunlu gıda harcama tutarı günlük 40,92 TL, aylık 1227,60 , yetişkin bir erkek için günlük 43.38 TL, aylık 1301,40 TL, 15-19 yaş çocuk için günlük 45,97 TL, aylık 1379,10 TL ve 4-6 yaş çocuk için günlük 30,89 TL, aylık 926,70 TL’dir.

30 KASIM 2021

Zorunlu Gıda Harcamaları

Günlük

Aylık

Yetişkin Kadın

40,92

1227,60

Yetişkin Erkek

43,38

1301,40

15-19 Yaş Çocuk

45,97

1379,10

4-6 Yaş Çocuk

30,89

926,70

Toplam

161,15

4.835

AÇLIK SINIRI

 

4.835

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (Açlık Sınırı) 4.835 TL’dir. Ayni tarih itibari ile yürürlükte olan net asgari ücret 4.324 TL’dir. 1 Eylül 2021 itibarı ile geçerli olan ve 22/1975 sayılı Asgari Ücretler Yasası’ndaki tanımı ile ‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçi ile eşinin ve bir veya iki çocuğunun yeterli beslenme, sağlıklı konut, giyim, aydınlatma ve ısıtma, ulaşım, çağdaş düzeyde sağlık servisi, eğitim kültür, dinlenme, eğlence ve benzeri temel gereksinmelerini geçerli fiyatlar üzerinden karşılamaya yetecek miktarda olmak üzere Asgari Ücret Saptama Komisyonu tarafından belirlenen 4.324 TL’lik net asgari ücretin açlık sınırının 511 TL altında olduğunu göstermektedir. Bunun yanında bekar bir asgari ücretli çalışandan 39.15 TL, evli bir asgari ücretli çalışandan da 11.15 TL vergi kesileceği gerçeğini göz önüne aldığımızda asgari ücretlinin eline geçecek olan net rakam daha da düşük olacaktır.

Türk Lirasında meydana gelen değer kayıbı sonucu asgari ücret bugün itibarıyle 237 Sterline gerilemiştir. Ülkemizde birçok mal ve hizmetin fiyatlarının dövize endeksli olduğu göz önüne alındığında alım gücünde meydana gelen erozyonun korkunç boyutlarda olduğu aşikardır.

 Resmi rakamlara göre ülkemizde Kasım ayında %5.52, 11 ayda %26.63 bir yılda %27.39 enflasyon meydana gelmiştir. Özellikle akaryakıta, tüp gaza, ekmeğe, süt ve süt ürünlerine yapılan yüksek oranlı zamlar halkın adeta belini bükmüştür. Bugün itibarıyla tavuk etine ve yumurtaya da yüksek oranlı zamlar yapılmıştır. Bu şartlar altında değil asgari ücretliler orta düzeyde maaş alan kamu ve özel sektör çalışanlarının ve ailelerinin dahi sağlıklı beslenme olanağı kalmamıştır. Hükümet edenler dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gününü koruyucu tedbirler almak yerine kaşıkla verdiklerini kepçeyle alarak zaten zorda olan bu kesimleri adeta sefalete doğru sürüklemektedir.

 Açlık sınırı hesaplamalarında sadece zorunlu gıda harcamalarının fiyatları baz alınmaktadır. İnsanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğinden hareketle zorunlu gıda harcaması dışındaki mal ve hizmetlerin fiyatlarında meydana gelen artışlar alım gücünün sürekli olarak erimesine yol açmaktadır. Yani kısacası asgari ücrete ve kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan artışları, daha çalışanın eline geçmeden enflasyon yutmaktadır.

Türk Lirasında meydana gelen korkunç değer kaybı nedeniyle Hayat Pahalılığı ödeneği alan kesimlerin dahi alım gücünü koruyamadığı bu ortamda asgari ücret resmen sefalet ücretine dönmüştür. Yaşanan yüksek enflasyon karşısında asgari ücretlileri bir nebze olsun korumak adına, hayat pahalılığı ödeneğinin otomatik olarak asgari ücrete de yansıtılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılması hayati önem taşımaktadır. Bu konuda da Çalışma Bakanlığının acilen adım atması Anayasamızın sosyal devlet ilkesi gereğidir.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.