Gazimağusalı iş insanı Koral Bozkurt, DAÜ Rektörlüğü’nün Adıyaman İsias Otel’deki raporlama çalışmalarına katkı koymadığını öne sürerek, “İsias Otel başımıza yıkıldı; DAÜ Rektörlüğü duyarsız kaldı” dedi.
Gazimağusalı iş insanı Koral Bozkurt, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaparak, 35 Kıbrıslı Türk vatandaşın ölümüne sebep olan Adıyaman İsias Otel’deki raporlama çalışmalarına DAÜ Rektörlüğü’nün katkı koymadığını iddia etti.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (KTMMOB) kendi çabası ile Adıyaman’a geldiğini ve testler için gerekli numuneleri alarak adaya döndüğünü kaydeden Bozkurt, “DAÜ ise bizzat rektör kararı ‘resmi yolları’ gerekçe gösterdi ve gelmedi” dedi.
“İsias Otel başımıza yıkıldı; DAÜ Rektörü duyarsız kaldı” diyen Bozkurt,DAÜ Rektörü Aykut Hocanın’ın, böylesi bir dönemde Mağusalıların feryatlarına ve isteklerine kayıtsız kaldığını öne sürdü.
Koral Bozkurt’un açıklamasının tam metni şu şekilde:
“Sevdiğim üç arkadaşım ve aileleri İsias Otel enkazında orada olduğu için, gidebildiğim en kısa sürede Adıyaman’da oldum.
İlk anda canlarımız için yoğun bir mücadele verdik. Günler geçtikçe, çocuklarımızı sıra sıra enkaz altından çıkardık.
Bir yandan çocuklarımızı enkazdan çıkarırken, diğer yandan da yapısal anlamda bir çok sorunu olan bina için rapor alma yollarını denedik. Kişisel tecrübelerim de binanın ne kadar kötü durumda olduğunu anlamam için yeterli.
Türkiye’de işbirliği içerisinde olduğum mühendis ofisleri ile hemen temasa geçtim. Bana, bilirkişi raporunu alamayacağım, izin için Bakanlığa başvurulması gerektiği söylendi. Böyle bir dönemde de izin alamayacağımı vurguladılar.
Bunun üzerine, hemen KTMMOB Başkanı Tunç Adanır ve DAÜ Rektör Yardımcısı Deniz İşçioğlu’na ulaştık.
Amacımız, iki farklı güvenilir kuruluştan bilir kişi raporu alıp, günü geldiğinde yaşananların hesabını sormak, ailelerimizin hesap sorulması talebini yerine getirmek iki farklı güvenilir kuruluştan bilirkişi raporu almaktı.
KTMMOB, kendi çabası ile, Adıyaman’a geldi, testler için gerekli numuneleri alarak, adaya döndü.
DAÜ ise bizzat rektör kararı ile bizlere “resmi yolları” gerekçe gösterdi, gelmedi.
Orada Mağusa’nın 35 canı yok olurken DAÜ buna nasıl duyarsız kalır?
DAÜ Mağusa’nındır. Mağusa DAÜ nün değil. Bizim 35 canımız giderken, buna kayıtsız kalan bir rektör orada oturmamalı. Artık o koltukta oturmasını içimize sindirmeyiz.
DAÜ Rektörü Aykut Hocanın, böylesi bir dönemde oradaki Mağusalıların feryatlarına ve isteklerine kayıtsız kalmıştır.
Bu dönemde Mağusalının yanında olmayanın, Mağusa’ya ait bir üniversitede rektör olmasının anlamı yoktur.”
