Erhürman’ın paylaşımı şu şekilde:
“Güney’de mülkiyet konusunda açılan davalar önce yabancıları, sonra müteahhitleri, emlakçıları etkilerken, defalarca uyardığımız biçimde, önceden rahatlıkla öngörülebileceği gibi şimdi doğrudan doğruya bireylere de sirayet etmeye başladı.
Bu arada Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkili bir iç hukuk yolu olup olmadığı da uluslararası alanda ciddi bir tartışma konusu haline getirildi.
Sorunun sıradan bir hukuk meselesi olmadığını defalarca söyledik. Burada hukuk, Sn. Hristodulidis ve ekibi tarafından siyasetin enstrümanı haline getirilmiş durumda. Böyle hallerde sorunu salt hukuki mücadeleyle çözmek hem çok zaman alır hem de son derece zordur.
Sorun siyasiyse, çözümler de elbette öncelikle siyasi düzeyde üretilmek zorundadır.
Gözünüzü, kulağınızı, hatta ağzınızı kapatarak gelebileceğiniz nokta bundan ötesi değildir.
Çözüm, bu halkın yıllardan beri çok açık biçimde bildiği bir cümleden geçer: “Çözüm iradesi olan, çözüm isteyen taraf biziz. Samimiyetle çözüm istiyorsanız BM’nin sahip çıkmak zorunda olduğu sözler çerçevesinde masaya gelirsiniz. Kaçarsanız, hem çözüm istemeyip hem de tek tek bireyleri çözümsüzlükten sorumlu tutarak, hedef tahtasına oturtma hakkına sahip değilsiniz”.
Bu cümleyi elimizden alıp Sn. Hristodulidis’e rahatlıkta at koşturabileceği alanı yaratanın “çözümsüzlük çözümdür” anlamına gelen “yeni politika” ve "yörüyün da gorkmayın yaklaşımı" olduğu sanırım artık herkes tarafından anlaşılmıştır.”
02 Mayıs 2025 Cuma 14:21
5 Okunma
