banner31
banner6

Kuzey Kıbrıs’ta,Ekonomik Kapasite Erozyonu ve Toplumsal Yansımaları

13 Aralık 2025 Cumartesi 11:22
15 Okunma
Kuzey Kıbrıs’ta,Ekonomik Kapasite Erozyonu ve Toplumsal Yansımaları

Degerli Okurlar,

Kuzey Kıbrıs’ta siyasal kriz çoğu zaman hükümet değişiklikleri, koalisyon tartışmaları veya meclis içi hesaplaşmalar üzerinden yorumlanmaktadır. Oysa mesele yalnızca iktidarın kime ait olduğu ya da hangi parti aritmetiğinin oluştuğununda ötesindedir. Meselenin özü, devletin halkın yaşamına dokunan kamusal hizmet üretme kapasitesini kaybetmiş olmasıdır. Siyaset bilimi açısından bu durum, demokratik temsiliyet sorunundan öte, yönetişim kapasitesinin tükenmesi anlamına gelir.

Bu nedenle Kuzey Kıbrıs’taki sorun salt teknik bir hükümet krizi değil; kurumsal çöküş ve yönetim bunalımıdır. Kurumların işlemediği, liyakatin yerini partizanlığın aldığı, kamu hizmetlerinin geciktiği, eğitimden sağlığa kadar her alanda verimliliğin azaldığı bu tablo, siyasal gerçeği çıplak biçimde ortaya koymaktadır. Halkın devlete güven kaybetmesi, demokratik yapının işlevsizleşmesine yol açmaktadır. Devlete güveni olmayan toplum, devletin varlığını hissetmez; devletten fayda görmeyen vatandaş ise siyasal sisteme meşruiyet atfetmez.

Bu noktada iktidarın kim olduğu kadar, iktidarın ne yaptığı, aldığı kararların halkın yaşamına nasıl dokunduğu belirleyicidir. Çünkü siyaset soyut bir tartışma alanı değil; vatandaşın günlük hayatını etkileyen bir icraat üretme mekanizmasıdır. Ekonomi bu nedenle salt bütçe tablolarına indirgenemez; halkın yaşam kalitesinin somut göstergesidir.

Kuzey Kıbrıs’ta siyasi aktörlerin mücadeleleri parti dengeleri üzerine kurulu olsa da halkın mücadele ettiği alan yaşamın kendisidir.

Bu sorunların her biri ekonomiyle doğrudan ilişkilidir; fakat ekonomi burada salt rakamlar değil kamu kapasitesidir. Kamu kapasitesi çöktüğü zaman ekonomi çöker; ekonomi çöktüğünde toplumsal güven dağılır; güven dağıldığında demokratik temsiliyet anlamını yitirir. Bu zincirin çözülmesi, siyaset biliminde “kurumsal işlev erozyonu” olarak tanımlanır.

Bu noktada ekopolitik değerlendirme önem kazanmaktadır. Ekonomi, yalnızca piyasaların değil, ülkenin yönetim felsefesinin ürünüdür. Kuzey Kıbrıs’ta ekonomik yapı; üretim kapasitesinden çok toplumsal moral, kamu hizmeti, yönetim kalitesi ve siyasal güven ile ilgilidir. Bu nedenle mali bozulma, yalnızca gelir-gider dengesi değil, yönetememe kültürünün sonucudur.

Bu çalışmanın merkezinde yer alan tespit şudur.
Kamu üretmediği sürece toplum üretmez; toplum üretmediğinde ekonomi büyümez; ekonomi büyümediğinde siyasal güven çöküş yaşar.

Bu bir döngüdür ve Kuzey Kıbrıs’ta bu döngü siyasal ve toplumsal tıkanma yaratmaktadır. Bugün Kuzey Kıbrıs’ta kamu yönetimi yalnızca verimsiz değil; hizmet üretmekten kaçan bir yapıya dönüşmüştür. Krizin geçici değil, sistemleşmiş olması bu nedenle önemlidir.

Kriz sistemleştiğinde, toplum devlete yabancılaşır; yabancılaşma arttıkça kurumlar kendini içeriden tüketir. Bu tabloya siyaset bilimi “kurumsal tıkanıklık”, ekonomi bilimi ise “yönetişim maliyeti” olarak tanımlar.

Burada kritik bir gerçek ön plana çıkmaktadır.
Ekonominin çöküşü, devletin yatırım yapamamasından değil; devlete güvenin çökmüş olmasından kaynaklanır.
Güven, ekonomik sermayenin en görünmeyen ama en belirleyici unsurudur.

Bu nedenle Kuzey Kıbrıs’ın sorunu ekonomi değil, ekopolitik gerçektir. Ekonomi politikadan ayrı düşünülemez; çünkü politik kararlar ekonomiyi şekillendirir. Bu bağlamda kamu yönetimi yalnızca teknik araç değil, siyasal kapasite üreten toplumsal organizmadır.

Kuzey Kıbrıs’ın geleceği dışsal aktörlere bağlı değildir; halkın iradesinin nasıl örgütlendiğine bağlıdır. Bu çalışma tam da burada yeni siyasal kültür ihtiyacını vurgulamaktadır. Siyasal kültür değişmeden kamu yönetimi düzelmez; kamu yönetimi düzelmeden ekonomi iyileşmez; ekonomi iyileşmeden toplum güven kazanmaz. Bu zincirin kırılması için kamu yönetimi, halkla yeniden bağ kurmalıdır.

Bu bağ ancak şu ilkelerle mümkün olur.
Liyakat, şeffaflık, denetim, hesap verebilirlik ve kamuda hizmet odaklı yaklaşım.

Bu ilkeler olmadan hiçbir siyasal değişim toplumun yaşamına yansımaz. Bu nedenle çözüm iktidarın kimde olduğundan daha önemlisi, iktidarın nasıl işlediğidir.

Kuzey Kıbrıs’ın temel sorunu yönetim krizidir; çözüm ise kamu kapasitesinin yeniden örgütlenmesidir. Kamu yeniden halk için çalıştığında ekonomi düzelir; ekonomi düzeldiğinde siyasal güven gelir; güven sağlandığında demokratik kültür yeniden anlam kazanır.

Bugün Kuzey Kıbrıs halkı yalnızca seçim değil, yönetim değişimi talep etmektedir. Toplum artık edilgen değil, özneleşme eğilimi göstermektedir. Bu, demokratik dönüşümün başlangıcıdır. Toplumsal irade, geleceği belirleme gücünü yeniden kazanma noktasına gelmiştir.

Hiçbir toplum statükoyu sürdürerek ilerlememiştir. İlerleyen toplumlar, kendi kamu kapasitesini örgütleyebilen toplumlardır. Kuzey Kıbrıs Türk toplumu bugün bu eşiğin üzerindedir. Bu nedenle siyasal tartışma; “bu toplum nasıl yönetilecek, nasıl geleceğe taşınacak” sorusunu temel almalıdır.

Kuzey Kıbrıs’ta yaşanan sorun, bireysel iktidar hesaplarının ötesinde, yönetişim ilkesinin zayıflaması ve kamu kurumlarının işlevsizleşmesiyle açıklanabilecek bir yönetim krizidir. Siyasal meşruiyetin yeniden tesisi, kamu yönetiminin toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda kapasitesini yeniden üretmesine bağlıdır. Ekopolitik çerçevede temel çıkarım şudur; Devletin varlık nedeni, halkın yaşam kalitesini artıran kamusal hizmet üretimidir; kamu kapasitesi güçlendiğinde ekonomi istikrar kazanır, ekonomik istikrar toplumsal güveni besler ve güven demokratik işleyişi yeniden mümkün kılar. Bu perspektif yeni bir siyasal iddia değil, çağdaş yönetişim anlayışının gereğidir. Toplumsal hakların kurumsal güvencesi, devletin etkin ve şeffaf işleyişiyle somutlaşabilir; öncelik verilmesi gereken temel alan tam da budur.

Mahmut Kanber                                                                                                                             Siyaset Bilimci/ Yazar                                                                                      [email protected]

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner14