Demokrat Parti Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Fransa Mahkemesinin, Rum Yönetimi’nin iade ve kararın iptali yönündeki başvurusunu reddetmesi kararına yönelik açıklama yaptı.
"KKTC’NİN YATIRIMLAR SAYESİNDE GELİŞMESİNİN ÖNÜNÜ ALMAYA GÜÇLERİ YETMEYECEKTİR! "
Demokrat Parti Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğluu açıklamasında, Fransa mahkemesinin ardından Fransa Devleti'nin, KKTC’de yatırımları bulunan iş insanının, bir suçlu gibi iadesini isteyen Rum Yönetimi’nin talebini geri çevirmesi in oldukça önemli bir gelişme olduğunu belirtti.
Ataoğlu açıklamasına şöyle devam etti:
"Fransızların tutumu, Rumların mülkiyet stratejisinin ne kadar temelsiz ve gerçeklikten uzak olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Bir yandan KKTC yurttaşları ile KKTC’de yaşayan yatırımcıları hukuksuz biçimde hapse atan ve sözde yargılayan Rumlar, diğer yandan kendi iç hukuklarını uluslararası boyuta taşımaya gayret etmektedir.
Fransa’nın önce hukuki, ardından siyasi düzeyde aldığı karar, Rumların stratejisinin ters tepmesine yol açabilecek niteliktedir. Nitekim Fransızların yaklaşımının diğer AB ülkelerine emsal oluşturacağı endişesi güneyde telaffuz edilmeye başlanmıştır.
Fransa mahkemesinin verdiği karar, daha önce AİHM tarafından da güçlü şekilde işaret edilen bir gerçekliğe dayanmaktadır:
Rumlar, KKTC’deki faaliyetleri yargılayabilecek hak ve yetkiye sahip değildir.
KKTC’de egemenlik, Kıbrıs Türk halkına aittir ve bu egemenlik, halkın oluşturduğu kurumlar aracılığıyla somutlaşmaktadır.
Rumların kendilerini tüm ada’nın sahibi sayma cüreti boş ve temelsiz bir varsayımdan ibarettir ve bu gerçek son olayda bu kez Fransa tarafından açıkça ifade edilmiştir.
Bu çerçevede Simon Aykut’un ne kadar haksız ve hukuksuz biçimde Rum cezaevinde tutulduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Rumlar, Aykut’un tutsaklığına bir an önce son vermeli ve benzer gerekçelerle halen hapiste tuttuğu kişileri derhal serbest bırakmalıdır.
Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir süredir ada’daki gerilimi tırmandıran bu tehlikeli oyununa artık bir son vermesi en büyük temennimdir.
Eğer ortada bir “mülkiyet sorunu” olduğunu düşünüyorlarsa, bilmelidirler ki bu sorunu şimdiki yöntemleriyle çözmeleri mümkün değildir.
KKTC’nin yatırımlar sayesinde gelişmesinin önünü almaya güçleri yetmeyecektir."
Eğer ortada bir “mülkiyet sorunu” olduğunu düşünüyorlarsa, bilmelidirler ki bu sorunu şimdiki yöntemleriyle çözmeleri mümkün değildir.
KKTC’nin yatırımlar sayesinde gelişmesinin önünü almaya güçleri yetmeyecektir. "
