Dernek tarafından 26 Ekim Dünya Hasta Hakları Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, sağlık sisteminde sorunlar ve temel hasta haklarının korunmasında eksiklikler olduğu savunuldu.
Açıklamada, yasal boşluğa ek olarak sağlık sisteminde organizasyon bozuklukları yaşandığı, altyapı ve personel eksikliği bulunduğu ileri sürüldü ve bunların toplumda sağlık hizmetlerine karşı genel bir güvensizlik ortamı oluşturduğu savunuldu.
Temel hasta hakları arasında yer alan tedaviye erişim ve koruyucu önlemlerden yararlanma hakkının bugün sık sık ihlal edildiği savunulan açıklamada, bunun nedenleri arasında sağlık altyapısındaki eksiklikler, ilaç ve donanım yetersizlikleri ile artan talebe karşın yetersiz personel sayısı ve bütçenin yer aldığı kaydedildi.
Özellikle kırsal bölgelerde uzman hekim ve tıbbi donanıma erişimin güç olduğu, uzun bekleme süreleri ve maddi imkânsızlıkların bazı hastaları tedaviden vazgeçmeye zorladığı ileri sürülen açıklamada, “Sağlık hakkının temel unsurlarından biri olan adil erişim ilkesi de ciddi biçimde zedelenmiştir.” denildi.
“SON YILLARDA EN AĞIR İHLALLERDEN BİRİ İLAÇ YETERSİZLİKLERİ”
İlaç tedarikinde yaşanan sıkıntılara “en ağır ihlallerden biri” olarak değinilen açıklamada, özellikle kronik ve yaşamı tehdit eden hastalıkların tedavisinde ilaç eksikliğinin doğrudan yaşam hakkını tehdit ettiği kaydedildi. Açıklamada, dikkat eksikliği olan çocukların kullandığı ilaçların da İlaç Eczacılık Dairesi tarafından temin edilemediği ileri sürüldü, bunun sağlıklı gelişim ve eğitim hakkını olumsuz etkilediği belirtildi.
Açıklamada, “Devletin en temel görevi, vatandaşlarının ilaca ve tedaviye erişimini güvence altına almaktır.” ifadeleri kullanıldı.
Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarına da işaret edilen açıklamada, bu olayların hasta güvenliğini de tehlikeye attığı, sağlık çalışanlarının güvenliğinin hasta güvenliğinin ön koşulu olduğu ifade edildi.
“SAĞLIK YALNIZCA BİR HİZMET DEĞİL, AYNI ZAMANDA TÜM DEVLET POLİTİKALARININ MERKEZİNDE YER ALMASI GEREKEN BİR İNSAN HAKKIDIR”
Sağlığın tüm devlet politikalarının merkezinde yer alması gerektiği ifade edilen açıklamada, Hasta Hakları Yasası’nın yürürlüğe konmasının sadece bireysel mağduriyetlerin tazmini değil, sağlıkta toplam kaliteyi artırmanın da ön koşulu olduğunun altı çizildi.
“Komiteden iki kez geri dönen ve kadük olan Hasta Hakları Yasası’nın artık geniş tabanlı bir meclis onayıyla yürürlüğe konması siyasilerin ana görevlerindendir.” denilen açıklamada, sağlıkta eşitlik, şeffaflık ve denetim vurgusu yapıldı.
