Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve İnsan Hakları Platformu, Merkezi Cezaevi’nde, “tutuklu ve mahkumların kötü muameleye maruz bırakıldığına” dair iddialar hakkında devletin derhal etkin bir soruşturma yapması gerektiğini kaydetti. Örgütler, cezaevinin, bağımsız, özerk ve uzman kişilerce denetlenmesi gerektiğini belirtti.
kişilerin ve toplumun huzur ve refahının korunmasına vurgu yaptığı ifade edilen açıklamada, ayrıca Anayasa’nın, “Kişi Dokunulmazlığı”nı düzenleyen 14’üncü maddesi gereği, “Kimseye eziyet ve işkence yapılamayacağına ve kimsenin insanlık onuru ile bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamayacağına” işaret edildi.
Sadece yerel düzenlemelerin değil, mevzuatın parçası haline gelen insan hakları sözleşmelerinin de, işkence ve kötü muamelenin hiçbir istisnaya tabi tutulmadan yasaklanması gerektiğini söylediğine dikkat çekilen açıklamada, buna karşın Ceza Yasası’nda hala işkence ve kötü muamelenin suç kapsamında olmadığı belirtildi.
Bu durumun caydırıcı olmamayı beraberinde getirdiği ve çok kolay bir şekilde hak ihlalleri yaşanmasına zemin yarattığı kaydedilen açıklamada, buna karşın “Genel Müessir Fiil (darp) ve Bedensel Fiili Zarar Veren Eylemli Saldırı” suçlarının işlenmiş olması noktasında makul bir şüphe olduğu yinelendi.
“YENİ CEZAEVİ KAPASİTESİNİ AŞTI”
Tüm bunlar yanında yeni cezaevinin bile kapasitesini aştığı ifade edilen açıklamada, uzman personel eksikliğinin ve gardiyanların çalışma koşullarındaki zorlukların da bilincinde olunduğu belirtilerek, “Ama bu ne mahkumların ne de bizim sorunumuzdur. Bu eksikliği giderecek olan idarecilerdir” denildi.
Son olarak 10 Ağustos günü yaşanan "işkence ve kötü muamele" uygulamaları ile ilgili taleplerin ve girişimlerin olacağı kaydedilen açıklamada, acil talepler şöyle sıralandı:
“-Üzerinden bir hafta gibi bir süre geçmiş olsa bile, darp edildiği iddia edilen insanlar, vakit kaybetmeden adli tabip başta olmak üzere uzman doktorlar tarafından fiziki ve psikolojik muayeneden geçirilmelidir.