Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi” oy çokluğuyla kabul edilmiştir.
Bu karar, tıpkı 15 Kasım 1983’teki bağımsızlık ilanımızda olduğu gibi, Kıbrıs Türk halkının iradesinin tarih sahnesinde bir kez daha güçlü şekilde tescilidir. Aradaki tek fark, bu kez karar oybirliğiyle değil, oy çokluğuyla alınmıştır. Ancak bu, halkımızın egemenlik kararlılığını, devlet bilincini ve özgür iradesini hiçbir şekilde zayıflatmamaktadır.
Aksine, bu karar yeni bir ulusal paradigma olarak tarihimize geçmiştir .
Kıbrıs Türk Halkının Egemenlik Mücadelesinde Yeni Bir Dönem başlamıştır .
Cumhuriyet Meclisi’nin bu tarihi kararı, Kıbrıs Türk halkının kendi devletine, bayrağına ve egemen varlığına sahip çıkma iradesinin açık bir ifadesidir.
Uzun yıllar boyunca, özellikle 2004 Annan Planı süreci öncesinden bu yana süregelen dış müdahaleler, toplumsal algı mühendisliği girişimleri ve genç kuşaklara yönelik psikolojik manipülasyonlar, Kıbrıs Türk toplumunun kimliğini zayıflatma amacı taşımıştır.
Bugün gelinen noktada, bazı kesimlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok sayan, Cumhuriyeti kuran değerleri görmezden gelen söylemleri; Kıbrıs Türk halkının mücadelesiyle kazanılmış haklarını tehlikeye atan bir tutumdur.
Bu tür yaklaşımlar, azınlık statüsünü içselleştirmiş bir zihniyetin dışa vurumudur.
Oysa Kıbrıs Türk halkı, tarih boyunca azınlık değil; egemen bir halk, devlet sahibi bir millet olmayı tercih etmiştir.
Federasyon Süreci artık Kapanmıştır
Crans Montana, Cenevre, New York 5+1 ve tüm federasyon temelli müzakere süreçleri, Kıbrıs Rum tarafının eşitlik ve ortaklık ilkelerini reddetmesiyle sona ermiştir.
Halen bu yönde bir çözüm veya anlaşmanın mümkün olabileceğini savunmak, artık ne siyasi bir gerçeklik taşımakta ne de halkımızın iradesini yansıtmaktadır.
Kıbrıs Türk tarafı, tüm bu süreçlerde iyi niyetle masada olmuş, çözüm iradesini ortaya koymuştur. Ancak Avrupa Birliği’nin 2004 yılında, Ada’daki çözüm sürecini hiçe sayarak Kıbrıs Rum Kesimi’ni üye kabul etmesi, Kıbrıs Türk halkına verilmiş tüm sözlerin tutulmadığını acı biçimde göstermiştir.
Bu nedenlerle, federasyon zemininde bir müzakerenin hukuki, siyasi ve toplumsal meşruiyeti kalmamıştır.
Bugün artık tek gerçekçi, kalıcı ve adil çözüm; egemen eşitlik temelinde iki devletli bir yapıdır.
Yeni Dönem artık Egemenlik ve Atak Diplomasi dönemidir .
Cumhuriyet Meclisi’nin aldığı bu karar, bir siyasi beyanın ötesinde; uluslararası hukuk, meşru egemenlik ve öz savunma hakkı temelinde bir devlet iradesidir.
Kıbrıs Türk halkı, Türkiye Cumhuriyeti ile kardeşlik, güvenlik ve garantörlük bağlarını diplomatik bir ilişki ile sınırlı olmayan , varoluşsal bir birlik olarak görmektedir.
Bugün, garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürütülecek atak diplomasi dönemi, Kıbrıs Türk halkının ötesinde , bölgesel barış ve istikrarın da teminatıdır.
Artık Kıbrıs Türk tarafı, her uluslararası platformda iki devletli çözüm modelini anlatacak, egemen eşitlik zemininde meşruiyetini güçlendirecek bir diplomatik seferberlik başlatmaktadır.
Cumhuriyet Meclisi Kararı , Tarihe Geçen Bir Dönüm Noktası .
Cumhuriyet Meclisi’nin aldığı karar, Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini tayin etme hakkını bir kez daha teyit etmiş;
“Azınlık olmayı reddeden, egemen bir halk” iradesini tüm dünyaya ilan etmiştir.
Tarih bir kez daha göstermiştir ki;
Kıbrıs Türk halkı özgürlüğünden, devletinden ve egemenliğinden asla vazgeçmeyecektir.
Bu vizyoner çizgide, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’a ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, iki devletli çözüm sürecine yönelik gösterdikleri kararlı liderlik, diplomatik duruş ve eşit egemenlik anlayışını güçlendiren katkıları nedeniyle Demokrat Parti olarak şükranlarımızı sunuyoruz.
Demokrat Parti , bu tarihi iradenin, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm anlayışının ve Kıbrıs Türk halkının meşru egemenlik mücadelesinin asli savunucusu olmaya devam edecektir .
Kıbrıs Türk halkının onuruna, devletine ve egemenliğine sahip çıkan bu tarihi karar hepimize kutlu olsun.