banner31
banner6
banner1

Güney Kafkasya Ebedi Barış ve Kalkınma Yolunda

14 Ağustos 2025 Perşembe 15:00
3 Okunma
Güney Kafkasya Ebedi Barış ve Kalkınma Yolunda

Azerbaycan’ın oluşturduğu yeni gerçekler zemininde Washington’da varılan önemli anlaşma

Nadir Azeri, Azerbaycan Cumhuriyeti Emektar Gazetecisi, “Orta Asya ve Güney Kafkasya İfade Özgürlüğü Ağı” Kamu Birliği Başkanı

2025 yılının 8 Ağustosu, yalnızca Güney Kafkasya’nın değil, dünya tarihinin de önemli sayfalarından birine yazıldı. Bu, elbette tesadüf sonucu değildi. Zira dünyanın uzun süreli çatışma bölgelerinden biri olan Güney Kafkasya’ya artık ebedi barış geliyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın katılımıyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında imzalanan belgeler paketi, bu sürecin temelini attı.

Başka bir ifadeyle, 8 Ağustos’ta Washington’da Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış anlaşmasının parafe edilmesi, yalnızca iki ülke arasındaki uzun süreli çatışmanın resmî olarak son bulması yolunda önemli bir adım değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel siyaset açısından da büyük önem taşıyan bir gelişmeydi. Bu anlaşma, 30 yılı aşkın süredir devam eden gerginliklerin, savaşların ve istikrarsızlığın yerini diplomasiye, ekonomik iş birliğine ve karşılıklı güvene bırakabileceği yeni bir dönemin başlangıcını müjdeliyordu.

Güney Kafkasya dünya gündeminde

Washington’daki imza töreni bir kez daha kanıtladı ki Güney Kafkasya küresel arenada stratejik bir konuma sahip. Bölge, Avrasya ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer alıyor ve enerji kaynaklarının, uluslararası ticaret yollarının güvenliği bakımından hayati bir rol üstleniyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışın sağlanması, Güney Kafkasya’nın dünya pazarlarına daha açık ve daha güvenli bir bölgeye dönüşmesine zemin hazırlayacaktır.

Bir diğer önemli unsur ise Amerika Birleşik Devletleri faktörüdür. Donald Trump’ın sürece katılımı, ABD’nin bölgedeki çıkarlarının sürdüğünü ve özellikle yeni ekonomik projeler ile enerji güvenliği konusunda Washington’un aktif bir tutum içinde olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Kapılar açılıyor, umutlar yeniden filizleniyor

Anlaşmanın en önemli bölgesel sonuçlarından biri, ulaşım hatlarının yeniden işler hâle gelmesi ve Zengezur Koridoru’nun açılması ile ilgilidir. Bu gelişme, yalnızca Azerbaycan ve Ermenistan için değil; Türkiye, Rusya, İran (elbette Rusya ve İran’ın sürece hangi acıdan yaklaşımına bağlı olarak), Gürcistan ve Orta Asya ülkeleri için de yeni ticaret ve ulaşım imkânları sunacaktır.

Şüphesiz ki bu süreçten en fazla kazanç sağlayacaklardan biri Türk Dünyası’dır. Zengezur Koridoru’nun açılması, Türk devletlerini daha sıkı bağlarla birbirine bağlayacak, Turan idealini ve Kızıl Elma hayallerini yeniden canlandıracaktır.

Çünkü barış anlaşması, Güney Kafkasya’da askeri gerilimin önüne geçmekle birlikte, ekonomik entegrasyonu da güçlendirecek, turizm, lojistik ve tarım gibi alanlarda yeni iş birliği imkânlarını öne çıkaracak ki, bundan en fazla kazanç sağlayacak olan ise Türk Dünyası olacaktır. Bu süreçte Azerbaycan ile Türkiye birlikte hareket edecektir. Nitekim 11 Ağustos’ta Ankara’da yapılan kabine toplantısının ardından konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington’da varılan mutabakatı “Güney Kafkasya’da kalıcı barışa doğru atılmış tarihi bir adım” olarak nitelendirerek, “Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olacağını” vurgulamıştır.

İran ve Rusya’nın “yanlış” yaklaşımı

Dördüncü nokta ise İran ve Rusya’nın meseleye, tabir yerindeyse, “yanlış” yaklaşımıdır. Örneğin, resmî Tahran süreci yakından takip ederek, bölgede ortaya çıkan yeni jeopolitik gerçeklerin kendi çıkarlarına aykırı olmamasını sağlamaya çalışıyor. Bununla birlikte, daha radikal bir çizgide duran ve dinî iktidara yakın çevreler, ilk günlerden itibaren tehditkâr bir söylem kullanmaya başladı ki, bu kesinlikle kabul edilemez.

Rusya’da ise tepkiler çok daha serttir. Resmî Moskova, barış girişimini desteklediğini açıklasa da, bazı siyasi çevreler ve medya organları, Washington’un arabuluculuğuyla varılan anlaşmayı, Rusya’nın bölgedeki nüfuzunun zayıflaması olarak yorumluyor. Tanınmış Rus siyasetçileri, Güney Kafkasya’nın “Batı’nın nüfuz alanına girmesi” konusunda sert açıklamalar yapıyor ki, bu da Rusya’nın ilerleyen süreçte meseleye daha agresif biçimde müdahil olma ihtimalini gündeme getiriyor. Ancak böyle bir adım, nihayetinde yalnızca Rusya’nın zararına olabilir.

Hiçbir işe yaramayan AGİT Minsk Grubu

Washington’da imzalanan belgeler arasında Azerbaycan ve Ermenistan’ın, AGİT Minsk Grubu’nun feshi talebini içeren ortak başvurusu da yer alıyor. Bu, son derece önemli bir adımdır. Zira Minsk Grubu, 30 yıl boyunca sonuçsuz “turist diplomasisi” ile hatırlanmış, işgalci ile işgale uğrayanı eşit düzeyde tutarak çözümü sürekli ertelemiştir.

Azerbaycan’ın tarihi zafer kazandığı 44 günlük Vatan Savaşı’ndan sonra AGİT Minsk Grubu aslında fiilen ömrünü tamamlamıştı. 8 Ağustos’ta imzalanan malum başvuru ile ise bu durum resmileşti.

AGİT Minsk Grubu’nun kaderinin bu şekilde sonuçlanacağı zaten beklenen bir durumdu. Çünkü Minsk Grubu geçen süre zarfında çatışmanın kalıcı olarak çözülmesi için hiçbir adım atmadı. Yeni dönemde barışa, güvenliğe ve ekonomik kalkınmaya odaklanılacak ve Minsk Grubu’na bu süreçte yer olmayacaktır.

Azerbaycan diplomasisinin zaferi

Altıncı husus’a gelince, 44 günlük Vatan Savaşı’ndan sonra Azerbaycan’ın askeri üstünlüğüyle değişen statüko, şimdi diplomatik zeminde hukuki onayını buluyor. Bu sürecin baş mimarı, kararlı ve ileri görüşlü bir politika izleyen Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’dir. Savaştan sonra bölgede oluşan yeni gerçeklikleri uluslararası arenada teyit ettirmek, Azerbaycan’ın haklı tutumunu güçlü argümanlarla savunmak ve barış gündemini aktif biçimde öne çıkarmak, Sayın Aliyev’in stratejik liderliği sayesinde mümkün oldu.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, hem savaş döneminde hem de sonrasındaki süreçte başarılı siyasetiyle dünyanın dikkat merkezinde yer aldı. O, uluslararası kuruluşlarda, ikili görüşmelerde ve bölgesel platformlarda Azerbaycan’ın tutumunu ilkesel şekilde ifade etmekle kalmadı; aynı zamanda partner ülkelerle karşılıklı güvenin pekişmesini sağladı. Washington’da barış anlaşmasının parafe edilmesi de bu istikrarlı politikanın mantıklı bir sonucudur.

907. değişiklik kaldırıldı

Bu aşama aynı zamanda, ABD Kongresi’nde uzun yıllar Azerbaycan’la ilişkilere engel teşkil eden “Özgürlüğe Destek Yasası”na ekli 907. değişikliğin kaldırılmasıyla çakışarak, ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açtı. Bunu da yedinci önemli nokta olarak kaydedebiliriz.

Bu gelişme, Azerbaycan’ın ABD’de artan nüfuzunun, Washington ile stratejik iş birliğinin güçlenmesinin ve Bakü’nün uluslararası diplomasideki rolünün somut bir göstergesidir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, askerî zaferi diplomasi masasındaki başarılarla tamamlayarak Azerbaycan’ın bölgedeki lider konumunu daha da pekiştirmiştir.

Sözümüz imzamızdır

Son olarak belirtelim ki, Washington’da imzalanan belge, Güney Kafkasya’nın geleceğini şekillendiren bir yol haritasıdır. Küresel güçlerin dikkatinde olan bu sürecin başarıyla devam etmesi, bölge ülkelerinin refahına ve uluslararası barış gündemine önemli katkılar sağlayacaktır.

Bir kez daha vurgulamak gerekir ki, bu sonuç aynı zamanda Azerbaycan’ın zaferden sonra oluşturduğu yeni jeopolitik gerçekler temelinde elde edildi; bunu da Washington görüşüyle bağlantılı olarak önemli sekizinci nokta olarak kaydedebiliriz.

Aslında bu belge, 44 günlük Vatan Savaşı’ndan sonra şekillenen güç dengesi, diplomatik aktiflik ve stratejik girişimlerin mantıklı bir devamıdır. Azerbaycan’ın askeri zaferi ve ardından gelen diplomatik başarılar, ülkenin hem bölgede hem de uluslararası arenada konumunu daha da güçlendirmiştir.

Şimdi önemli olan bu tarihi fırsatı değerlendirmek, siyasi iradeyi korumak ve anlaşmaları sahada başarıyla hayata geçirmektir. Tabi Azerbaycan’ın bu konuda atılan imzaya sadık kalacağına kimsenin şüphesi yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in defalarca ifade ettiği gibi; sözümüz imzamızdır.

Ermenistan’a gelince; bu belgeden geri adım atmak, o ülke için her anlamda yıkıcı sonuçlar doğurabilir.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner14

banner52