banner31
banner6
banner1

Kudret Özersay: Trump Koridoru Kafkasya’da Dengeleri Değiştirecek

10 Ağustos 2025 Pazar 04:07
13 Okunma
Kudret Özersay: Trump Koridoru Kafkasya’da Dengeleri Değiştirecek

Azerbaycan ile Ermenistan arasında ABD Başkanı Donald Trump’ın arabuluculuğunda imzalanan barış anlaşmasının en dikkat çekici maddesi, Zengezur Koridoru’nun 99 yıllığına ABD tarafından kiralanması oldu. “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” adını alacak koridor, demiryolu, petrol, doğal gaz ve fiber optik iletim hatlarını kapsayacak.

Kudret Özersay, bu gelişmenin ABD’nin Kafkaslardaki nüfuzunu artıracağını, Rusya’nın ise bölgedeki etkisini azaltabileceğini belirtti. Ancak koridorun hemen hayata geçirilemeyeceğini vurgulayan Özersay, Baltık’taki sabotajlar ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi faktörlerin süreci zorlaştırabileceğine dikkat çekti.

Koridorun Ermenistan yasalarına göre işletileceğini ve ABD’nin aracı konumunda olacağını belirten Özersay, bunun Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde karşılıklı bağımlılığı artırarak gerilimi düşürebileceğini söyledi. Ancak Ermenistan’daki Rus üslerinin ve iç siyasetteki olası etkilerinin hâlâ önemli bir faktör olduğunu ekledi.

Özersay, gelişmenin Azerbaycan’ın KKTC konusundaki tutumunu da Türkiye lehine olumlu etkileyebileceğini ifade etti. Kıbrıs konusunda ise ABD’nin kapsamlı bir çözüm yerine ekonomik işbirliği ve karşılıklı bağımlılığa dayalı formüllere yöneleceğini öngördü.

Son olarak, bölgede güvenlik ve ticari temelli işbirliklerinin, küresel aktörler arasındaki rekabetle birlikte önümüzdeki dönemde belirleyici olacağını vurguladı.

Özersay’ın açıklaması şöyle:

İki yıl önce Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de verdiğim konferanslarda Azerbaycan ülkesinin bir parçası olan ama coğrafi anlamda arada bulunan Ermenistan topraklarıyla Azerbaycan’dan doğrudan erişilemeyen Nahçıvan’ı Azerbaycan’a bağlayan ZENGEZUR KORİDORU konusunu ele almıştım. Rus topraklarının bir parçası olan ama Rusya ülkesinden kopuk başka ülke topraklarıyla çevrelenmiş KALİNİNGRAD ile bir karşılaştırma yapmış, gerek uluslararası hukuk açısından gerekse dünyadaki diğer bazı örneklerden yola çıkarak Azerbaycan’ın bu Zengezur koridoru konusundaki haklı argümanlarının neler olabileceğine dair önerilerde bulunmuştum.

Dün itibariyle ABD Başkanı Trump’ın arabuluculuğu sonucunda Azerbaycan ile Ermenistan arasında varılan barış anlaşmasının bir bölümü de Zengezur koridoruyla ilgili. Bu koridor ABD tarafından 99 YILLIĞINA KİRALANIYOR! ABD destekli bir konsorsiyum demiryolu, petrol, doğal gaz ve fiber optik iletim hatlarını kapsayacak şekilde ve üstelik de bundan sonra adı “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Rotası” olacak, yani Zengezur koridoru, oldu TRUMP KORİDORU. Kuşkusuz bu gelişme ABD’nin Kafkaslardaki nüfuzunu artıracak ve Rusya’yı da belirli oranda devre dışı bırakarak hem Ermenistan hem de Azerbaycan üzerindeki etkisini daha da kaybetmesine yol açacak. ANCAK Trump koridoru bir gecede inşaa edilemeyeceğine göre değerlendirme yapmakta acele etmemek lazım. Baltık denizindeki doğal gaz ve fiber optik iletişim hatlarında yaşanan sabotajlar ve diğer gerginlikler düşünüldüğünde, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ettiği sürece ABD’nin Kafkaslar’da hakimiyet kurma çabasının kısa sürede ve kolayca olamayacağını görmek gerek. Koridor Ermenistan yasalarına göre işletileceği ve arada yatırımcı olarak ABD bulunacağı için Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki KARŞILIKLI BAĞIMLILIĞIN daha da artacağını ve gerilim ihtimalinin azalacağını tahmin etmek zor değil. ANCAK Ermenistan’daki Rus ÜSLERİ’nin varlığı ve Ermenistan iç siyasetindeki olası etkisi kolayca kırılabilir mi şüpheli. Türkiye ile olan ilişkilerde popülizmden uzaklaşıp gerçeklik zeminine dönmeye çalışan Paşinyan siyasi ve/veya askeri bir darbe ile karşılaşırsa şaşırmamak gerekir.

Azerbaycan özellikle 2020 askeri başarısıyla kendi topraklarını Ermenistan’dan geri aldıktan ve Karabağ’daki Ermeni destekli devlet fesh edildikten sonra ciddi şekilde güçlendi. Azerbaycan’ın ZAYIF KARNI olarak görülen bu konu büyük oranda ortadan kalktı, son kalan husus Zengezur Koridoru ve Nahçıvan ile doğrudan bağlantının kurulabilmesiydi. Bu açılardan bakılınca Azerbaycan’ın yakın gelecekte KKTC konusunda Türkiye’nin yaklaşımlarına daha da olumlu bir tavır içerisinde olması beklenebilir.

“ABD Başkanı Trump isterse Azerbaycan-Ermenistan’ı barıştırdığı gibi Kıbrıs sorununu da çözer” değerlendirmesi bir açıdan doğru olmakla birlikte yüzeysel bir değerlendirmedir ve esas noktayı gözden kaçırmamak gerekir. Kıbrıs’taki mevcut statüko ABD ve İngiliz çıkarlarına ters bir durum yaratıyor mu yoksa bu iki küresel aktörün ulusal çıkarlarına hizmet mi ediyor? Mevcut statüko ABD’nin gelip güney Kıbrıs’a askeri ve her anlamda girmesine, nüfuz kurmasına engel teşkil etti mi? Bilakis, bunu kolaylaştırdı. Mevcut statüko koşullarında ABD Kıbrıs’taki Rus etkisini (oligark banka hesapları, off shore bankalar kanalıyla yapılan faaliyetleri, mafya, kara para ve pasaport konuları) büyük oranda kırmasına imkan verdi mi? Evet. Mevcut statüko yıllarca bu bölgede GÖRECELİ BİR İSTİKRAR sağladı ve “BATININ ÇIKARLARINA” büyük oranda hizmet etti. Bir çözümün barındıracağı belirsizliklere göre statüko malum aktörler açısından göreceli olarak daha öngörülebilirdi, o nedenle küresel aktörler tarafından çoğu zaman bir çözüme tercih edildi. Çoğumuz bunu görmedik ya da görmek istemedik ve hep “ABD ve genel anlamda Batı Kıbrıs’ta çözümü destekliyor” sandık. Ancak tabi şimdi denkleme yeni aktörler (özellikle de İsrail ve enerji şirketleri) ve yeni konular (doğal gaz vs) eklendi ve bunlar ışığında bazı değerlendirmeleri güncellemek gerekir.

Eldeki verilere baktığımda ben halen daha ABD’nin sürdürülebilir olup olmayacağı belirsiz, riskli ve çok da öngörülebilir olmayan bir kapsamlı çözümle Kıbrıs’ta bir ortaklığı zorlamak yerine Orta Doğu’daki İBRAHİM ANLAŞMALARI örneğinde ve Türk-Yunan ilişkilerinin son döneminde olduğu gibi doğrudan ticaret, doğrudan ilişki, ekonomik temelli karşılıklı bağımlılık ilişkilerinin gelişmesi GİBİ FORMÜLLERLE bölgesel aktörler arasındaki işbirliğine yatırım yapmayı tercih edeceğini düşünüyorum. Kuşkusuz Kıbrıs’ın geleceğinin SADECE ABD TERCİHLERİNE ve ulusal çıkarlarına bağlı olmadığını, başka pek çok bölgesel aktörün isteklerinin ve çıkarlarının göz ardı edilemeyeceğini de akılda tutmak gerekir. Özellikle Türkiye’nin içeride PKK’nın feshedilmesiyle sonuçlanacak bir süreci başarması ZAYIF KARNI olarak görülen bu sorundan kurtulması çok daha güçlenmesine ve bu bölgede daha da söz sahibi olmasına yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner14

banner52