banner31
banner6
banner1

Erhürman, Yedikonuk'ta: Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’nin değil, bütün Kıbrıs’ın garantörüdür!

Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Yedikonuk’ta bölge halkıyla buluşarak vizyonunu paylaştı. Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsız ve bağımsız olduğunu vurgulayan Erhürman, “Bizi dünyayla buluşturabilecek esas makam cumhurbaşkanlığıdır, BM masasında Kıbrıs Rum liderinin eşitidir” dedi. Erhürman, Kıbrıs Türk halkının haklarının savunulması için doğru ve dürüst diplomasi yürütülmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Yedikonuk bölge halkıyla bir araya geldi, Cumhurbaşkanlığı vizyonunu paylaştı. Yoğun katılımla gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Bizi dünyayla buluşturabilecek esas makam, cumhurbaşkanlığıdır. BM’nin kendi statüsü gereği bizim cumhurbaşkanımız Kıbrıs Rum liderinin eşiti olarak “Kıbrıs Türk toplum lideri” sıfatında konumlanmıştır BM masasında. Doğru, dürüst, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürütülecek diplomasiyle dünyada görüşemeyeceği makam yoktur” dedi. Ziyaretlerinde Erhürman’a Genel Sekreter Erkut Şahali, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel ve bazı milletvekilleri de eşlik etti. Tufan Erhürman: CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFSIZ VE BAĞIMSIZDIR Ekinlikte ilk olarak söz alan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının, anayasaya göre tarafsız ve bağımsız olması gereken bir makam olduğunu hatırlattı. “Bütün toplumu kucaklaması ve bütün toplumu temsil etmesi gereken bir makamdır” diyen Erhürman, 19 Ekim’den sonra gerçekleşecek tarafsızlığı şimdiden gösterdiklerine dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı makamının zaman zaman “tören paşalığı” makamı gibi lanse edildiğini ifade eden Erhürman, “Cumhurbaşkanlığı makamının hem dışarıda hem de içeride birtakım görevleri var” dedi. “KKTC maalesef Türkiye Cumhuriyeti tarafından başka devletlerce tanınan bir devlet değil. Bizi dünyayla buluşturabilecek esas makam, cumhurbaşkanlığıdır. BM’nin kendi statüsü gereği bizim cumhurbaşkanımız Kıbrıs Rum liderinin eşiti olarak “Kıbrıs Türk toplum lideri” sıfatında konumlanmıştır BM masasında. Doğru, dürüst, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürütülecek diplomasiyle dünyada görüşemeyeceği makam yoktur” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığının, Kıbrıs Türk halkının haklarını her yerde savunması gerektiğine işaret etti. "MÜZAKERE YAPILMADI, KIBRIS TÜRK HALKININ HAKLARI SAVUNULMADI" “Daha önce dört cumhurbaşkanımız oldu; bu dört cumhurbaşkanının dördü de aynı görüşte değildi, ama bazı ortak noktaları vardı. Dört cumhurbaşkanının dördü de Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü için müzakere yürüttü. Oysa şimdi Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü için müzakere yapılmadı. Ersin Bey’den beklediğim, benim düşüncelerim doğrultusunda müzakere etmek değildi; Ersin Bey’den beklediğim, en azından kendi görüşleri doğrultusunda müzakereye oturmaktı. Ne kendi görüşleri doğrultusunda ne de başka görüşler doğrultusunda müzakereye oturdu” diyen Erhürman, söz konusu durumun tarihte ilk olduğuna dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Eğer kapsamlı çözüm için müzakere yoksa başka bir şey var. Bir de görüşme masası vardır. O masa, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünün görüşüldüğü masa değil; hak ve çıkarların görüşüldüğü masadır. Dört cumhurbaşkanı döneminde de o masalar kuruldu ve yeni geçiş noktaları açıldı. Bugün ise yeni geçiş noktası açılmasından söz etmek bir yana, Beyarmudu ve Metehan kapılarında keşmekeş yaşandı. O görüşme masası sadece kapıların görüşüldüğü bir masa da değildir” dedi. "HRİSTODULİDİS KIBRISLI TÜRKLERİN KİMİNLE, NEREDE EVLENECEĞİNE KARAR VEREMEZ" “Karma evliliklerden doğan” çok sayıda çocuğun olduğunu anımsatan Erhürman, “Bu çocuklarımızın AB vatandaşı olma hakkı, analarının ak sütü gibi helaldir. Hristodulidis Kıbrıslı Türklerin kiminle, nerede evleneceğine karar veremez. Çocuk nerede doğuyor, nerede dünyaya geliyor gibi ayrım yapmaya kalkıyor Hristodulidis. Bu insan haklarına aykırı bir uygulamadır; bunu görüşme masasında, AB ve BM önünde Hristodulidis’in yüzüne vurmak gerekirdi; yapılmadı. Burada doğan, annesi de babası da Türkiye kökenli olan gençlerimiz var. Bu çocuk için Hristodulidis şunu söylüyor: “Bu çocuk yasa dışı limandan geldi; isterse Ercan’dan, İstanbul’a, İstanbul’dan Atina’ya, Atina’dan da Larnaka’ya gidebilir. Ama buradan 15 metre yürüyerek geçemez.” Burada doğan çocuk, annesi-babası Türkiye kökenli de olsa hangi limandan gelmiştir? Liman yoksa, “yasa dışı liman” olması zaten mümkün değildir” diye konuştu. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ, SADECE KIBRIS TÜRK HALKININ YA DA KKTC'NİN DEĞİL, BÜTÜN KIBRIS'IN GARANTÖRÜDÜR" “Annan Planı referandumunda oy kullanan Türkiye kökenli insanlarımız var. O gün oy kullandıklarında kimse “sen yasa dışı limandan geldin” denmedi. BM de bu insanların oyunu geçerli kabul etti. Güney de “evet” deseydi, bu anlaşma kabul edilseydi, bu insanlarımızın neredeyse hepsi — yaklaşık 45 bin kişi artı eşler ve çocukları — ertesi gün AB vatandaşı olacaktı” diye konuşan Erhürman, geriye kalanların da beş yılı geçmiş olmak kaydıyla AB bölgesinde daimi ikamet hâline sahip olacağını anımsattı. “Oy kullanırken “yasa dışı limandan gelinmiş” denildi mi? Hayır. Bütün bunlar görüşme masalarında görüşülmesi gereken şeylerdir” diyen Erhürman, tüm bunların görüşme masalarında görüşülmesi gerektiğini ancak hiçbir adım atılmadığını kaydetti. Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı, iki eşit kurucu ortaktan biridir. “Kıbrıs Türk halkı”ndan kastım, annesi-babası nerede doğmuş olursa olsun, geleceğini bu topraklarda kuran herkes; herkes benim için Kıbrıs Türk halkını oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının ya da KKTC’nin değil, bütün Kıbrıs’ın garantörüdür” dedi. ZEKİ ÇELER: ONURLA VE GURURLA TEMSİL EDECEĞİZ TDP Genel Başkanı Zeki Çeler de yaptığı konuşmada, heyecanlı bir dönemde olunduğunun altını çizdi. “Burada siyasi partiler olarak farklılıklarımız olabilir ama ortak noktamız bu topraklarda huzur içinde yaşamaktır” diyen Çeler, hep birlikte kazanacaklarını vurguladı. Zeki Çeler, “En üst makamdaki kişinin de bu toplumda onur verici ve ciddi bir görev yapması gerekir. Bundan mahrum bırakıldık. Partizanlığın hissedildiği beş yıl yaşadık” dedi. Çeler, “Kenetlenerek cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağız. Erhürman geldiğinde CTP, TDP değil; halk orada olacak. Onurla ve gururla temsil edileceğiz” diye konuştu. HÜSEYİN ÖZTÖREL: BU SÜREÇTE HEP BİRLİKTE KAZANACAĞIZ Ziyarette konuşan CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel, yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin daha da büyük anlamlar ifade ettiğini vurgulayan Öztörel, Cumhurbaşkanlığıyla ilgili sürecin en doğru şekilde yönetilmesi adına sürece önem verdiklerinin altını çizdi. “Sorunlarımızın çözümüne yönelik, içte ve dışta etkin bir dönem olacak” diyen Öztörel, Tufan Erhürman’ın seçilmesiyle yeni bir dönem başlayacağını belirtti. Öztörel, “Herkesin katkısı çok kıymetli. Bu süreçte hep birlikte kazanacağız” ifadelerini kullandı.

01 Ekim 2025 Çarşamba 10:45
14 Okunma
Erhürman, Yedikonuk'ta: Türkiye Cumhuriyeti, KKTC’nin değil, bütün Kıbrıs’ın garantörüdür!

Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Yedikonuk bölge halkıyla bir araya geldi, Cumhurbaşkanlığı vizyonunu paylaştı. Yoğun katılımla gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, “Bizi dünyayla buluşturabilecek esas makam, cumhurbaşkanlığıdır. BM’nin kendi statüsü gereği bizim cumhurbaşkanımız Kıbrıs Rum liderinin eşiti olarak “Kıbrıs Türk toplum lideri” sıfatında konumlanmıştır BM masasında. Doğru, dürüst, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürütülecek diplomasiyle dünyada görüşemeyeceği makam yoktur” dedi.

Ziyaretlerinde Erhürman’a Genel Sekreter Erkut Şahali, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel ve bazı milletvekilleri de eşlik etti.

Tufan Erhürman: CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFSIZ VE BAĞIMSIZDIR

Ekinlikte ilk olarak söz alan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının, anayasaya göre tarafsız ve bağımsız olması gereken bir makam olduğunu hatırlattı. “Bütün toplumu kucaklaması ve bütün toplumu temsil etmesi gereken bir makamdır” diyen Erhürman, 19 Ekim’den sonra gerçekleşecek tarafsızlığı şimdiden gösterdiklerine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanlığı makamının zaman zaman “tören paşalığı” makamı gibi lanse edildiğini ifade eden Erhürman, “Cumhurbaşkanlığı makamının hem dışarıda hem de içeride birtakım görevleri var” dedi. “KKTC maalesef Türkiye Cumhuriyeti tarafından başka devletlerce tanınan bir devlet değil. Bizi dünyayla buluşturabilecek esas makam, cumhurbaşkanlığıdır. BM’nin kendi statüsü gereği bizim cumhurbaşkanımız Kıbrıs Rum liderinin eşiti olarak “Kıbrıs Türk toplum lideri” sıfatında konumlanmıştır BM masasında. Doğru, dürüst, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürütülecek diplomasiyle dünyada görüşemeyeceği makam yoktur” diyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığının, Kıbrıs Türk halkının haklarını her yerde savunması gerektiğine işaret etti.

"MÜZAKERE YAPILMADI, KIBRIS TÜRK HALKININ HAKLARI SAVUNULMADI"

“Daha önce dört cumhurbaşkanımız oldu; bu dört cumhurbaşkanının dördü de aynı görüşte değildi, ama bazı ortak noktaları vardı. Dört cumhurbaşkanının dördü de Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü için müzakere yürüttü. Oysa şimdi Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü için müzakere yapılmadı. Ersin Bey’den beklediğim, benim düşüncelerim doğrultusunda müzakere etmek değildi; Ersin Bey’den beklediğim, en azından kendi görüşleri doğrultusunda müzakereye oturmaktı. Ne kendi görüşleri doğrultusunda ne de başka görüşler doğrultusunda müzakereye oturdu” diyen Erhürman, söz konusu durumun tarihte ilk olduğuna dikkat çekti.

Tufan Erhürman, “Eğer kapsamlı çözüm için müzakere yoksa başka bir şey var. Bir de görüşme masası vardır. O masa, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünün görüşüldüğü masa değil; hak ve çıkarların görüşüldüğü masadır. Dört cumhurbaşkanı döneminde de o masalar kuruldu ve yeni geçiş noktaları açıldı. Bugün ise yeni geçiş noktası açılmasından söz etmek bir yana, Beyarmudu ve Metehan kapılarında keşmekeş yaşandı. O görüşme masası sadece kapıların görüşüldüğü bir masa da değildir” dedi.

"HRİSTODULİDİS KIBRISLI TÜRKLERİN KİMİNLE, NEREDE EVLENECEĞİNE KARAR VEREMEZ"

“Karma evliliklerden doğan” çok sayıda çocuğun olduğunu anımsatan Erhürman, “Bu çocuklarımızın AB vatandaşı olma hakkı, analarının ak sütü gibi helaldir. Hristodulidis Kıbrıslı Türklerin kiminle, nerede evleneceğine karar veremez. Çocuk nerede doğuyor, nerede dünyaya geliyor gibi ayrım yapmaya kalkıyor Hristodulidis. Bu insan haklarına aykırı bir uygulamadır; bunu görüşme masasında, AB ve BM önünde Hristodulidis’in yüzüne vurmak gerekirdi; yapılmadı. Burada doğan, annesi de babası da Türkiye kökenli olan gençlerimiz var. Bu çocuk için Hristodulidis şunu söylüyor: “Bu çocuk yasa dışı limandan geldi; isterse Ercan’dan, İstanbul’a, İstanbul’dan Atina’ya, Atina’dan da Larnaka’ya gidebilir. Ama buradan 15 metre yürüyerek geçemez.” Burada doğan çocuk, annesi-babası Türkiye kökenli de olsa hangi limandan gelmiştir? Liman yoksa, “yasa dışı liman” olması zaten mümkün değildir” diye konuştu.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ, SADECE KIBRIS TÜRK HALKININ YA DA KKTC'NİN DEĞİL, BÜTÜN KIBRIS'IN GARANTÖRÜDÜR"

“Annan Planı referandumunda oy kullanan Türkiye kökenli insanlarımız var. O gün oy kullandıklarında kimse “sen yasa dışı limandan geldin” denmedi. BM de bu insanların oyunu geçerli kabul etti. Güney de “evet” deseydi, bu anlaşma kabul edilseydi, bu insanlarımızın neredeyse hepsi — yaklaşık 45 bin kişi artı eşler ve çocukları — ertesi gün AB vatandaşı olacaktı” diye konuşan Erhürman, geriye kalanların da beş yılı geçmiş olmak kaydıyla AB bölgesinde daimi ikamet hâline sahip olacağını anımsattı. “Oy kullanırken “yasa dışı limandan gelinmiş” denildi mi? Hayır. Bütün bunlar görüşme masalarında görüşülmesi gereken şeylerdir” diyen Erhürman, tüm bunların görüşme masalarında görüşülmesi gerektiğini ancak hiçbir adım atılmadığını kaydetti. Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı, iki eşit kurucu ortaktan biridir. “Kıbrıs Türk halkı”ndan kastım, annesi-babası nerede doğmuş olursa olsun, geleceğini bu topraklarda kuran herkes; herkes benim için Kıbrıs Türk halkını oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının ya da KKTC’nin değil, bütün Kıbrıs’ın garantörüdür” dedi.

ZEKİ ÇELER: ONURLA VE GURURLA TEMSİL EDECEĞİZ

TDP Genel Başkanı Zeki Çeler de yaptığı konuşmada, heyecanlı bir dönemde olunduğunun altını çizdi. “Burada siyasi partiler olarak farklılıklarımız olabilir ama ortak noktamız bu topraklarda huzur içinde yaşamaktır” diyen Çeler, hep birlikte kazanacaklarını vurguladı. Zeki Çeler, “En üst makamdaki kişinin de bu toplumda onur verici ve ciddi bir görev yapması gerekir. Bundan mahrum bırakıldık. Partizanlığın hissedildiği beş yıl yaşadık” dedi. Çeler, “Kenetlenerek cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağız. Erhürman geldiğinde CTP, TDP değil; halk orada olacak. Onurla ve gururla temsil edileceğiz” diye konuştu.

HÜSEYİN ÖZTÖREL: BU SÜREÇTE HEP BİRLİKTE KAZANACAĞIZ

Ziyarette konuşan CTP İskele İlçe Başkanı Hüseyin Öztörel, yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı seçiminin daha da büyük anlamlar ifade ettiğini vurgulayan Öztörel, Cumhurbaşkanlığıyla ilgili sürecin en doğru şekilde yönetilmesi adına sürece önem verdiklerinin altını çizdi. “Sorunlarımızın çözümüne yönelik, içte ve dışta etkin bir dönem olacak” diyen Öztörel, Tufan Erhürman’ın seçilmesiyle yeni bir dönem başlayacağını belirtti. Öztörel, “Herkesin katkısı çok kıymetli. Bu süreçte hep birlikte kazanacağız” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner14

banner52