Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmasını değerlendirdi.
Hasipoğlu değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu'nda uluslararası topluma KKTC’yi tanıyın çağrısı ile birlikte masaya gelin çağrısı da son derece kayda değerdi. Aksi halde; Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dışlayan projeler başarısız olmaya mahkumdur.
Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Kıbrıs Türk halkı için gerçekleştirdiği bu 4. konuşmayla, Türkiye’nin bir bölgesel lider ve küresel aktör olarak tüm dünyanın vicdanının sesi ve ülkemizdeki istikrarın teminatı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Türkiye, her platformda "Daha Adil Bir Dünya" vizyonunu kararlılıkla savunmaya devam etmektedir. Görülmektedir ki, uluslararası düzenin adalet temelinde inşası için Türkiye’nin gösterdiği çaba, yalnızca Kıbrıs Türk halkı için değil, tüm insanlığın ortak menfaatinedir.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye, ülkemize uygulanan izolasyonların son bulması ve egemenlik hakkımızın BM nezdinde tescili için mücadelesini her şartta kararlılıkla sürdüreceğinden şüphemiz yoktur.
Bizler de, güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir düzen kurulana kadar 'Dünya beşten büyüktür' demeye devam edeceğiz…
Elbet daha adil bir dünya bizler için de yakın zamanda gerçekleşecektir. Kolay değildir, Filistin’in bir Anavatan garantörü olsa idi, 150 ülkenin tanımasına rağmen bu halde olmazdı. Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü bizim kırmızı çizgimizdir.
Devletimizin tanınması talebi ile birlikte, Sayın Erdoğan’ın uzlaşmacı bir anlayışla ada etrafındaki doğal kaynakların paylaşımı konusunda masaya gelin çağrısı kayda değerdir. Türkiye - Yunanistan, GKRY ve KKTC olarak bir enerji toplantısı yapılması, kaynakların uluslararası hukuka uygun olarak hakça paylaşımı önerisi, Rum tarafının ve Yunanistan’ın masadan kaçmayıp ciddi anlamda değerlendirmesi gereken bir konudur. Rum tarafı adanın tek egemeni benim anlayışını devam ettirmesi halinde ise Sayın Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çektiği üzere; Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dışlayan projeler başarısız olmaya mahkumdur . Bu öneriyi Sayın Ersin Tatar’da yaptığı görüşmelerde yinelemiştir.
Bizler, Sayın Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu vizyonla, devletimizin uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için Anavatanımız Türkiye ile birlikte bu yolda sabırla yürümeye devam edeceğiz .”